Yeniden Hatay diyoruz ama aslında Hatay’ın 15 ilçesinde yıkımın boyutları, her bir ilçede birbirinden çok farklı. En çok etkilenen ilçe Antakya. Sonrasında Samandağ, Defne, Kırıkhan ve İskenderun takip ediyor. Mesela Reyhanlı ilçesinde hiçbir yıkım yok diyebiliriz. Yani demem o ki Antakya ile Reyhanlı asla bir tutulmamalı.
Hatay’ın yıkımın şiddetli olduğu bu ilçelerinde yeniden yapılanması gerekiyor. Tabii bunun için de çalışmalar mevcut. Antakya maalesef dümdüz olmuş bir ilçe. İlçede içine geçilebilecek bina sayısı yok denecek kadar az. Hayat durmuş durumda. Şehirde nefes almak bile çok zor.
Sanayi bir şekilde ayağa kalkmaya çalışıyor. Fakat koordinasyonsuzluk hakim diyebilirim. Gelen yardımların ihtiyaç sahiplerine dağıtımından tutun, yeni sürecin nasıl ilerleyeceğine kadar.
Antakya, Defne, Samandağ, şehircilik açısında maalesef çok kötü durumda olan ilçelerdendi. Tabii diğer ilçelerimizin de şehircilik açısından iyi durumda olduğunu söylemek güç. Bu yıkımı Hatay’ın bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekir. Kentin yeniden yapımı sürecinde depreme gerçekten dayanıklı konutlar, deprem toplanma alanları, yeşil alanlar ve sosyal donatı alanları oluşturulmalı. Yani şehir, geri dönüşe cezbedici, bilime dayalı, çağdaş fakat dokusunu da kaybetmeyecek şekilde tekrar oluşturulmalı.
Bu süreçte ortak akıl çok mühimdir. Kamunun “ben yaptım oldu” mantığıyla hareket etmemesi gerekir. Yapılan hatalardan ders çıkartılması, yurttaşlardan toplanan vergilerle oluşan bütçenin doğru şekilde, insan hayatı öncelik alınarak harcanması elzemdir.